YARGITAY 10.HUKUK DAİRESİ KARARI
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ KARARI
ESAS NO : 2022/6361 KARAR NO : 2022/8363 - RÜCUAN TAZMİNAT - SİGORTA ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUĞU * 5510 Sayılı K. Madde 21 * 506 Sayılı K. Madde 26 Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı şirket avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 07.09.2004 tarihli trafik-iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler. Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması gerekir. Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; kurumun rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de unutulmamalıdır. Eldeki davada bir önceki bozma ilamında, davalı ... şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında hak sahiplerine yaptığı ödemenin sigorta şirketinin poliçe limiti kapsamı ile sınırlı olduğu miktarda kendi sorumluluğundan düşüleceğinin ancak diğer davalının sorumluluğunun devam edeceğinin belirtilmesine karşın, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davalı ... şirketinin tüm borçtan sorumluluğuna karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ayrıca mevcut hükmün temyiz edilmemesi nedeniyle oluşabilecek usuli kazanılmış hak durumu da bozma sonrası sürdürülecek yargılamada gözetilmelidir. O halde, davalı şirket avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,02.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.